10 Şubat 2017 Cuma

Hayatın üzerinizde ağır bir yük olduğu günler oldu mu hiç yaşamınızda? topluluk içinde bulunup yalnız hissettiğiniz günler peki? sadece siz ve nefesiniz... sadece siz ve kalp atışınız...
Bulunduğunuz odanın duvarları ruhunuzu sıkmaya başladı mı peki? hiçbir yere ait değilmişsiniz gibi.
Merdivenin basamaklarından çıkarken yukarıya,bir hiçliğe doğru gittiğinizi fark ettiniz mi?
Peki rüyalarınızda karanlık bir boşluk görmek? İşte,okulda,kendi evinizde,çocuklarınızın yanında yada arkadaşlarınızla iken konuşulanların hepsini içi boş sözcüklerle ve mutluluk maskesini takmış bir vaziyette dinleyerek yada cevaplayarak hayatınıza devam ettiğiniz oldu mu?
Sadece denizin kokusu,hafif esintili ılık bir dolunayın olduğu,insanların evlerinde mutlu yada kederli rüyalarına daldığı bir akşamda düşündünüz mü kendi kendinize,kimim ben? neden böyle mutsuz hissediyorum? hangi hayatın sıkıntısı beni üzüyor? neden kurtulamıyorum bu sıkıntılı halden?ne yapmalıyım?nasıl yapmalıyım?.. diye düşünerek.
Tek çare ölüm sessizliği içerisinde beklemek ise? beklemekten sıkılırmıydınız?
Belkide sıkılmışssınızdır ve birisi düştüğünüz yalnızlık kuyusunda size eşlik etsin istiyorsunuzdur?
Sadece bir ümit...

1 yorum:

  1. Kalabalıklar içinde yalnız olmak... ünv. Yıllarımın klasiğiydi...

    YanıtlaSil